1. Özgür ve adil seçimler için güvenlik koşulları uygun değildir

Rejimin elindeki bölgelerde yaşayan Suriyelilerin çoğu, rejimin güvenlik politikaları ve güvenlik sistemlerinin baskıcı tutumu nedeniyle kendilerini güvende hissetmemektedir. Bu bölgelerde yaşayan insanlar, rejim karşıtı görüşlere sahip olduğundan şüphe duyulduğunda bile keyfi tutuklamalara, cebri kaybolma, taciz, gasp, dayak ve işkenceye maruz kalmakta ve rejim karşıtı olarak görülen bölgelere yönelik saldırılar ve askeri kuşatmalar devam etmektedir. İnsanlar eleştirel bir Facebook durumu yayınladıklarında veya mülklerini geri almaya çalıştıklarında bile birden ortadan kayboluyorlar. Öte yandan Suriye’nin şu anda rejim kontrolündeki bölgeler, muhalefet kontrolündeki bölgeler ve Suriye Demokratik Güçleri tarafından kontrol edilen bölgeler olarak üç ana kontrol bölgesine bölünmüş olması, güvenlik durumunu daha karmaşık hale getirmektedir. Her birinin farklı güvenlik ve yönetim biçimleri varken hiçbiri özgür ve adil seçimler için asgari güvenlik koşullarına bile sahip değildir.

  1. Suriye rejimine muhalif olarak görüldükleri için tutuklanan on binlerce insan varken meşru bir seçim yapılamaz

Son 10 yıldır Suriyeli tutukluların hak ve özgürlükleri her gün ihlal ediliyor. Şu anda en az 130.000 Suriyeli rejime karşı çıktıkları için gözaltında tutuluyorken çok daha fazlası cebren kaybedildi. SACD’ın anket yaptığı 1.100 yerinden edilmiş Suriyelinin yüzde 82’si, tutukluların koşulsuz salıverilmesinin ve cebren kaybedilen kişilerin akıbetinin ortaya çıkarılmasının, güvenli ve onurlu geri dönüşleri için temel koşullar olduğunu dile getirdi. Seçimler, en önemli hak ihlallerini ve geri kalan tutukluların durumunu ele almadan yapılırsa, milyonlarca Suriyeli, gelecekte yapılacak hiçbir oylamayı meşru görmeyecektir.

  1. Suriye rejimi, yerinden edilmiş Suriyelilerin oy kullanacakları yerinden edildikleri bölgeler veya büyükelçilik ve konsolosluklarda sürekli olarak onlara yıldırıcı baskıda bulunuyor

SACD’ın bu makale için yaptığı ankette, oy kullanmak istediğini ifade eden mültecilerin yüzde 80’inden fazlası, Suriye büyükelçiliklerinde ve konsolosluklarında oy kullanma konusunda kendilerini güvende hissetmeyeceklerini bildirdi. Bunun nedeni de Suriye rejiminin, muhalifleri izlemek, yıldırıcı baskıda bulunmak ve gerektiğinde suikast düzenlemek için yurtdışındaki Suriyelilere yönelik istihbarat operasyonlarında büyükelçilikleri üs olarak kullanmasıdır. Suriye Adalet ve Hesap Verebilirlik Merkezi, rejimin istihbarat teşkilatlarının Suriyelilerin yurtdışındaki faaliyetlerini sistematik olarak nasıl izlediğini ve genellikle rejime yönelik herhangi bir eleştiri yüzünden muhaliflerin ailelerini nasıl cezalandırdığını kanıtlayan belgeleri ortaya çıkardı. Bu belgeler, ev sahibi ülkelerin Suriyeli mültecileri rejimden koruyamadığını ve büyükelçiliklerin bu devam eden baskıda kilit bir araç olarak kullanıldığını gösteriyor.

  1. Suriye’nin mevcut anayasası, yerinden edilmiş insanların seçimlere katılma hakkını engelliyor

Mevcut Suriye Anayasası’nın 84. maddesinin 5. paragrafı, cumhurbaşkanı adaylarının “aday gösterildiklerinde daimi olarak 10 yıldan az olmamak üzere Suriye Arap Cumhuriyeti’nde ikamet etmeleri” gerektiğini belirtmektedir. Bu madde, Suriye dışında zorla yerinden edilen yaklaşık altı milyon mülteciyi otomatik olarak seçim dışında bırakmaktadır.

  1. Suriye anayasası, Suriye rejimine dilediği herkesi seçimlere katılmaktan alı koyma hakkı veriyor

85. maddenin 3. fıkrasında “Başvuru sahibi, Halk Meclisinin en az 35 üyesinin desteğini almadıkça adaylık başvurusu kabul edilmez ve hiçbir meclis üyesi birden fazla adayı destekleyemez” diye belirtiliyor. Rejimin ve Esad’ın Baas Partisi’nin (garanti altındaki çoğunluğa sahip) kontrolü altında olan Suriye Parlamentosu’nun yapılanması ve rejimin yıldırıcı baskıları göz önüne alındığında, rejime karşı olduğu düşünülen herhangi bir adayın seçimlere katılması neredeyse imkansız hale geliyor.

    1. Mevcut Seçim Yasasına göre Suriye dışında oy kullanmak için tek seçenek çıkış damgalı pasaportlarla Suriye büyükelçilikleri, ki bu da milyonlarca yerinden edilmiş kişinin devre dışı bırakılması anlamına geliyor

 Seçim Yasası, Ulusal Oylama Kaydı şartı getirmesine rağmen, bazı yerel yetkililer kayıt listelerini kullanmaktadır; ancak diğer yerlerde kimliği olan herkes oy kullanabilir, bu da kimin oy kullanabileceği konusunda büyük bir manipülasyon yapılmasına izin vermektedir. Elçilikte oy kullanma, elçiliklere erişimleri olmayan veya elçiliklerdeki rejim personeli tarafından hedef alınmaktan korkan Suriyeli yerinden edilmiş kişilerin çoğunun sahip olmadığı, çıkış damgalı geçerli bir Suriye pasaportu gerektiriyor. Suriyelilerin büyük çoğunluğu, rejimin güvenlik güçlerinin zulmünden ve/veya rejimin çoğu önemli sınır geçiş noktasının kontrolünü kaybettiği bir dönemde yerleşim yerlerinin sürekli bombalanması nedeniyle vatanlarından kaçmak zorunda kaldı. Tüm bu durumlar Suriyelileri çıkış damgası olmadan kaçmaya mecbur bıraktı.

  1. Milyonlarca yerinden edilmiş Suriyeli için kayıt ve uzaktan oylama olanağı sağlayacak yöntemler mevcut değil 

Büyükelçilikler dışında dışarıdan oylamaya izin vermeyen ülkelerde, Suriyeli mültecilerin özel düzenlemelerle oy kullanmalarına izin vermek için ikili protokoller ve mutabakat zaptı imzalanması gerekmektedir. Kayıt için kullanılacak kimlik formu gibi mültecilerin karşılaştığı diğer sorunların çözülmesi gerekmektedir. Örneğin Lübnan’daki yüz binlerce Suriyeli mülteci BMMYK’ya veya devlette kayıtlı değil ve yasal olarak bunu yapmaları engelleniyor (veya kendilerini güvende hissetmiyorlar). Pek çok mültecinin geçerli kimlik belgeleri bulunmamaktadır ve kimlik belgelerine erişim olanakları ev sahibi devletler arasında büyük farklılıklar göstermektedir. Hem rejimin kontrolündeki bölgelerin içinde hem de dışında ÜİYOK’lerin durumu, nerede oy kullanmaya uygun oldukları (resmi ikamet yerleri veya mevcut şu anki ikametleri), yerinden edildikleri sırada oy kullanmaya hak kazananların kaydı ve yerinden edilenlerin yaşadığı kamplarda oy kullanma altyapısının olmaması dahil olmak üzere pek çok çözülmemiş sorun nedeniyle daha da karmaşıklaşıyor.

  1. Cenevre Bildirisi ve 2254 sayılı Kararda tanımlanan seçimlerin ön koşulları yerine getirilmedi hatta görüşülmedi bile

Önce süreç ve altyapı üzerinde anlaşmaya varılmalı ve faaliyete geçirilmelidir. BM’nin önceki Suriye Özel Temsilcisi Staffan De Mistura’nın 2017’de belirttiği gibi, seçimlere hazırlanmak en az üç yıl alacaktır. O tarihten bu yana hiçbir şey yapılmadı. Dolayısıyla, lojistik olarak uygulanabilecek tüm geçici çözümlerle bile tüm Suriyelilerin hakkını güvence altına alan sağlam ve kapsamlı bir siyasi anlaşma olmadan, yurtdışındaki ve ülke içinde yerinden edilmiş tüm Suriyeliler için oy kullanmanın erişilebilir, özgür ve şeffaf hale getirilmesi imkansız olmakla kalmayacak, ayrıca kanunen geçerli olması da zaman alacaktır.

  1. Suriyelilerin büyük çoğunluğu, özellikle de yerinden edilmişler, mevcut güvenlik ve siyasi ortamda yapılacak herhangi bir seçimi meşru görmeyecektir 

Yerinden edilmiş Suriyeliler, mevcut rejimin gelecekteki herhangi bir seçime dahil olma fikrine şüphesiz kuşkuyla bakıyorlar. SACDX anketine katılanların yalnızca yüzde 1,8’i mevcut koşullarda Suriye hükümetinin yapacağı seçimlere güveniyor. Buna karşılık, yüzde 42,4’ü Suriye hükümetine ancak “siyasi bir çözüm” sonrasında seçimleri yönetme yetkisinin verilebileceğine ve yüzde 41,4’ü ise ancak tam bir “siyasi geçiş” sonrasında seçim yapabileceğine inanıyor. Bu makale için ankete katılan kişilerin çoğunluğu, gelecekteki seçimlerin merkezi hükümet yerine, uluslararası denetimin altında, yerel seçim organları tarafından yapılması gerektiğini belirtti.

 Seçim süreci ve sonucuna güven oluşması için yapılması gereken en önemli üç değişiklik sorulduğunda, katılımcılar şu yanıtları verdi:

  • Güvenlik koşullarında temel değişiklikler yapılması
  • Seçimlerin uygulanmasında, yerel seçim organlarına uluslararası denetim altında önemli rol verilmesi
  • Anayasal ve hukuki değişiklikler yapılması 
  1. Geçici önlemler, Suriye’de adil ve özgür seçimlerin önündeki pratik ve yasal engellere çözüm olamaz

 Özgür ve adil seçimlerin önündeki engelleri aşmak için uluslararası destek ve Suriyelilerin meşru olarak algıladığı kapsamlı bir çerçeve gerekiyor. Böyle bir çerçeve ancak, yerinden edilmiş kişiler de dahil olmak üzere tüm Suriyeliler için güvenli bir ortamı garanti eden kapsamlı ve sürdürülebilir bir siyasi çözümün parçası olarak uygulanabilir. Böyle bir güvenli ortam, esas güvenlik, anayasa ve seçim kanunu reformlarını içermelidir. Suriyeliler, güvenli bir ortam sağlanmadan uluslararası toplumun – BM veya diğer uluslararası aktörler- seçime zorlamalarını, rejimin mevcut başkanını meşrulaştırma hamlesi olarak görmekteler.

Seçimlerle ilgili tam anket sonuçlarını burada gösterin: Anket sonuçları

Kapak fotoğrafı: Suriye seçim yetkilisi, Şam’daki parlamento seçimleri sırasında Beşar Esad’ın posterleriyle bir sandıkta seçmenleri bekliyor, 13 Nisan 2016 © AP