Covid-19 hakkında soru sorulduğunda, yanıt verenlerin yüzde 32'si kendilerine (veya bir akrabasına) virüs bulaştığını doğruladı. Enfekte olanların yüzde 58'i ise gerekli sağlık hizmetini alamadı. Anket Eylül/Ekim aylarında, yaz dalgası bitmeden ve Aralık ayındaki ikinci dalga ile Mart/Nisan 2021'de bir başka dalga başlamadan önceki dönemde gerçekleştirildi. Büyük ihtimalle o zamandan bu yana çok daha fazla kişi enfekte olmuştur.

Ankete katılanlar gerekli tıbbi bakıma erişebileceklerini düşünmüyorlar. En çok olumsuz etkilenenler uzlaşma bölgelerindekilerken (yüzde 86), askeri kontrol altındaki bölgelerdeki katılımcıların yüzde 70'i de tıbbi bakıma erişemediklerini ifade etti (Şekil 59). Katılımcılar, özel sağlık hizmetlerinin vatandaşların gelirlerine ve yaşam standartlarına orantısız olarak sadece bu yüksek ücretleri ödeyebilecek durumda olanlara sunulması karşısında duydukları memnuniyetsizliklerini ve eleştirilerini dile getirdiler.

“Sadece Covid-19 ile ilgili olanlar değil, Suriye'deki tüm hizmetler, güç sahibi isimlerin ve rüşvet verenlerin tekelinde. Bu durum, sağlık hizmetine ihtiyacı olanları rüşvet vermeye ve araya yakınları sokmaya sevk ediyor.”

Ayrıca, ankete katılanların yüzde 79'u, Suriye rejimi tarafından yayınlanan istatistiklere güvenmediklerini ve bu istatistiklerin şeffaf bir şekilde yürütüldüğünü düşünmediklerini söyledi.

Ankete katılanların yaklaşık yüzde 87'si, vatandaşların temel hizmetlere erişmek veya temel ihtiyaçlarını elde etmek için maruz bırakıldıkları süreçlerin ve lojistiğin, pandeminin yayılmasındaki sebeplerden bazıları olduğunu belirtti. Bunların yanı sıra rejimin, sağlık sektöründeki uzmanlardan gelen yardım çağrıları veya COVID-19 enfeksiyonlarının sayısı hakkında daha gerçekçi veriler elde etme girişimlerini susturmak amacıyla uyguladığı sıkı ve göz korkutucu güvenlik önlemleri de buna sebep oldu.

Bu rakamlar, SACD'n Mayıs 2020 tarihinde yayınlanan detaylı bildirisinde yer aldığı gibi rejim tarafından pandemi ile başa çıkmak için alınan zalimce önlemlerin olağan bir sonucudur.

“Ben kuyruklara girilen bir ülkede yaşıyorum! Herkes ekmek, gaz vb. için kuyruğa giriyorsa nasıl virüs kapmayalım?”

İnsanların COVID-19'dan korunması için gereken temel malzemelerin ortalama tahmini maliyeti yaklaşık 66 dolar. Katılımcıların yüzde 22'si ise bu malzemeleri temin edemedi.

Katılımcıların sadece yüzde 30'u yaptırımların, rejimin pandemiyle etkili bir şekilde mücadele etmesini engellediğine inanıyor. Yüzde 37'si ise yaptırımların, rejimin salgınla mücadelesini etkilemediğine inanıyor (Şekil 60).

“Çünkü tıbbi malzemeler var ama gelir düzeyine göre bakıldığında uçuk fiyatlardalar. Tıbbi yardımın çoğu Çin, Hindistan, Rusya ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi dünyanın birçok ülkesinden Suriye'ye ulaşıyor. Bu yardımlar ücretsiz olarak yapılsa da hiçbir vatandaşa tek bir maske dahi ücretsiz verilmiyor.”

Raporun tamamını buradan okuyun: