Yazar: Dr. Marwan Nazhan

İnsanların vatandaşlığına ve insan haklarına asgari düzeyde saygı duyulan herhangi bir ülkede, halkın iradesini ve sesini ifade etmenin birincil aracı seçimlerdir. Biz Suriyeliler,  önce Hafız, sonra onun halefi Beşar’ın onlarca yıldır yönettiği Esad rejimini meşrulaştırmanın ötesinde bir anlamı olan seçim koşullarına sahip olmadık. Suriye rejimi tarafından yapılan herhangi bir seçimin, kitlelerin, bir diktatör tarafından yönetilen bir maskaralığa ve onu iktidarda tutan bir sisteme katılmaya zorlandığı korkunç bir gösteriden farksız olduğunu söylemek mümkün değildir.

Fakat seçimler, uluslararası toplumda bazılarının Suriye’de bir istikrar unsuru olarak gördüğü ve Cenevre’deki ve perde arkasındaki politika tartışmalarını etkileyen bir araçtır. Herhangi bir rejimden sonra, Suriye’de seçimlerin gerekliliği tartışılmaz olsa da yerinden edilmiş Suriyelilerin büyük çoğunluğu için mevcut koşullarda seçimlerden bahsetmek, içinde yaşadıkları gerçekliğin yerine onlara hayali bir durum sunmaya benzer.

Suriye Kardeşlik, Sosyalleşme ve Yardımlaşma Derneği tarafından yakın zamanda yayınlanan basın açıklamasının ana amacı, güvenli ortamı ele almadan ve sağlam uluslararası güvencelerle kapsamlı bir siyasi çözüme ulaşmadan seçimleri tartışmanın ne kadar anlamsız olduğunu anlatmaktır. Bu makalede, bunun on sebebi açıklanmaktadır.

En önemli engel, özgür ve adil seçimler için güvenlik koşullarının mevcut olmamasıdır. 

Rejimin elindeki bölgelerde yaşayan Suriyelilerin çoğu, rejimin güvenlik politikaları ve güvenlik sistemlerinin baskıcı tutumu nedeniyle kendilerini güvende hissetmemektedir. Bu bölgelerde yaşayan insanlar, rejim karşıtı görüşlere sahip olduğundan şüphe duyulduğunda bile keyfi tutuklamalara, cebri kaybolma, taciz, gasp, dayak ve işkenceye maruz kalmakta ve rejim karşıtı olarak görülen alanlara yönelik saldırılar ve askeri kuşatmalar devam etmektedir. İnsanlar eleştirel bir Facebook durumu yayınladıkları veya mülklerini geri almaya çalıştıklarında ortadan kayboluyorlar. Aklı başında biri, bu koşullarda iktidara aday olan, kampanya yürüten ve medyaya erişimi olan rejim karşıtı bir adayı nasıl hayal edebilir?

Son 10 yıldan beri Suriyeli tutukluların hak ve özgürlükleri her gün ihlal ediliyor. Şu anda en az 130.000 Suriyeli rejime karşı çıktıkları için gözaltında tutuluyorken çok daha fazlası cebren kaybedildi. SACD’nin anket yaptığı 1.100 yerinden edilmiş Suriyelinin yüzde 82’si, tutukluların koşulsuz salıverilmesinin ve cebren kaybedilen kişilerin akıbetinin ortaya çıkarılmasının, güvenli ve onurlu geri dönüşleri için temel koşullar olduğunu dile getirdi. Seçimler, en önemli hak ihlallerini ve geri kalan tutukluların durumunu ele almadan yapılırsa, milyonlarca Suriyeli, gelecekte yapılacak hiçbir oylamayı meşru görmeyecektir.

Öte yandan Suriye’nin şu anda rejim kontrolündeki alanlar, muhalefet kontrolündeki alanlar ve Suriye Demokratik Güçleri tarafından kontrol edilen alanlar olarak üç ana kontrol alanına bölünmüş olması, güvenlik durumunu daha karmaşık hale getirmektedir. Her birinin farklı güvenlik ve yönetim biçimleri var, ancak hiçbiri özgür ve adil seçimler için asgari güvenlik koşullarına dahi sahip değildir.

Güvenlik dışında yerinden edilmiş Suriyelilerin kaçarak oy kullanmasına diğer engel de rejimin büyükelçilikler aracılığıyla onları sindirmesi, taciz etmesi ve hedef almasıdır. Bunun yanı sıra yasal ve lojistik engeller de bulunmaktadır. Yer değiştirmenin yayıldığı skala, herhangi bir kayıt veya uzaktan oylama mekanizması için benzeri görülmemiş bir zorluk teşkil ediyor. Tabi bundan önce, olası adayların kabul edilmesi söz konusu olduğunda, yerinden edilmiş Suriyelilerin kaçmasını engelleyen ve Suriye rejimine tam kontrol veren açık anayasal hükümleri hesaba katmalıyız.

Bu tür engellerin temel nedenlerinin ele alınması ancak, Suriye halkının isteklerine uygun şekilde ve endişeleri ve seçimlere bakış tarihi dikkate alınarak, uluslararası güvenceler ve izleme mekanizmaları ile kapsamlı ve sürdürülebilir bir siyasi çözümün parçası olarak güvenli bir ortamın uygulanmasıyla sağlanabilir.

Suriye rejimine özgür ve adil seçimlere konusunda güvenilmemeli. Seçimlerin Suriye halkı tarafından meşru kabul edilebilmesi için kayıtlardan sayıma kadar seçimlerin uluslararası düzeyde uygulanması ve denetlenmesi gerekmektedir.

Yerinden edilmiş Suriyeliler arasında yapılan anketler ve kamuoyu yoklamaları ile yerinden edilmiş topluluklarla kurulan doğrudan iletişim, Suriyelilerin Beşar Esad’ın veya Suriye’de savaş suçları ya da insanlığa karşı suçlar işlemiş herhangi bir rejim figürünün katılımına izin veren cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin olumsuz görüşleri doğrulamaktadır. Bu tür kişilerin katılımı, seçimlerin ve onu destekleyen partilerin güvenilirliğini tehlikeye atacaktır.

Sürece güven duygusu katmak için, seçimlerin uluslararası garantörleri ve denetçileri, yerinden edilmiş Suriyelilere güvenlik ve siyasi koşullarda gerçekten önemli değişiklikler olduğunu göstermelidir. Genel güvenlik durumu ve bilhassa seçimler için güçlü uluslararası garantiler ve denetimler sunmalıdırlar.

Suriyeliler, güvenli bir ortam sağlanmadan uluslararası toplumun- BM veya diğer uluslararası aktörler- seçimlere zorlamalarını, rejimin mevcut başkanını meşrulaştırma hamlesi olarak görmekteler.

Suriye’de güvenilir ve meşru seçimler yapılmasına yönelik uluslararası çabalar, öncelikle Cenevre Bildirisi ve BM Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı Kararı ve Suriye halkının istekleri doğrultusunda siyasi bir çözüme ulaşmaya odaklanmalıdır. Böyle bir çözüm, güvenilir seçimlerden önce özgür ve adil seçimler için yapılması gereken değişiklikleri detaylı şekilde anlatan bir anlaşma içermelidir.

Bu siyasi anlaşma, seçimlerin özgür, adil ve demokratik olup olmadığını değerlendirmek için temel kriterleri belirleyen örneğin ICCPR (Kişisel ve Siyasal Haklar Uluslararası Sözleşmesi) ve Avrupa İnsan Haklarının Korunması Sözleşmesi gibi uluslararası insan hakları yasalarını içermelidir.

Seçim gününe kadar gizli olarak ve korkmadan veya yıldırmadan oy kullanma hakkı, ifade ve medya özgürlüğü, örgütlenme özgürlüğü, hareket özgürlüğü ve siyasi olarak tarafsız bir ortam sağlama, bu siyasi anlaşma aracılığıyla olmalıdır. Bu son gereklilik, imzacıları bir güvenlik iklimi yaratmak, insan hakları hükümlerine uymak ve güvenli bir ortam yaratmaları için bağlayıcı olacaktır.

Güvenli bir ortam sağlandıktan sonra, tüm seçim sürecini uygulamak ve denetlemek için uluslararası toplumun sıkı denetimi altında, bağımsız bir seçim organı oluşturulmalıdır. Seçim organı, seçimlerin yapılması için özellikle güvenlik ve tüm Suriyelilerin siyasi, dini veya diğer aidiyetlerine bakılmaksızın seçme (ve seçilme) hakkı ile ilgili olarak koşulların mevcut olduğunu taahhüt etmelidir.

Seçim organı, seçim işlemlerinin yürütülmesi için kapsamlı ve ayrıntılı kuralları yayınlamalı, kampanya kurallarını ana hatlarıyla belirtmeli, yerinden edilmiş Suriyeliler dahil seçmenleri kaydetmeli, medya ve hükümetlerin uyması gereken etik kuralları belirlemeli ve oylama günü etkinliklerini, sayım prosedürlerini ve nihai sonuçların duyurulmasını ve onaylanmasını denetlemelidir.

  • Yerinden edilmiş Suriyelilerin özgür ve adil seçimlere katılmasına ve aşağıdakileri de içeren bir dizi önlemin yürürlüğe girmesi sağlanmalıdır:
  • Tüm yetişkin vatandaşlar için evrensel ve eşit oy hakkı.
  • Gizli oylama, dürüst ve açık sayım ve sonuç bildirme prosedürleri.
  • Vatandaşların siyasi veya kamu görevine girme hakkına saygı.
  • Özgürce siyasi parti veya örgüt kurma ve seçimlerde eşit bir şekilde rekabet etme haklarına yasal güvencelere saygı gösterilmesi.
  • İdari tutumların, şiddetin ve yıldırmaların, partilerin veya adayların görüş ve fikirlerini özgürce ortaya koymalarına engel olmadığı; vatandaşları bunları öğrenmekten ve tartışmaktan alıkoymadığı veya seçmenlerin ceza korkusu olmadan oy kullanmasını engellemediği, adil ve özgür bir kampanya ortamı.
  • Tüm siyasi katılımcılar için ayrım gözetmeksizin medyaya engelsiz erişimi.
  • Uluslararası gözlemcilerin seçim sürecine özgür erişimi.

Bunlar, Suriye’deki seçimlerle ilgili tartışmanın bir anlamı olması için en asgari düzeydeki şartlardır. Bu asgari şartlar sağlanmadıkça, bu tür tartışmalar afaki kalacaktır.

Kapak fotoğrafı: Suriye polisi, 13 Nisan 2016 Çarşamba, Suriye, Şam’daki parlamento seçimleri sırasında bir sandık merkezinin önünde nöbet tutuyor. (AP Photo/Hassan Ammar)

Marwan Nazhan, Deir Ezzor, Al Mayadin’den bir SACD mütevellisi ve aktivistidir. Temmuz 2014’te yerinden edildi ve şu anda Türkiye, Urfa’da yaşıyor. Suriye’nin kuzeyindeki kurtarılmış bölgelerin hastanelerinde Diş Hekimi olarak çalışıyor.