Deyrizor, 2 Şubat 2021– SACD, Suriye Demokratik Güçlerine (SDG) bağlı fiili yetkililerin bölgede yerinden edilme ve güvensizliğin artmasına neden olan eylemlerinden ciddi endişe duyduğunu dile getirdi. Bölgedeki farklı protestoların artık birbiriyle bağlantılı hale geldiğini ve Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’nin Deyrizor’daki politikalarının bölgedeki yerel halk arasında korkuları artırdığını, onları kasabalarını ve köylerini terk etmeye ittiğinin altını endişeyle çiziyoruz.
Bölge halkının en önemli şikayeti, öğretmenlerin ve öğrencilerin zorla SDG’ye asker olarak alınması ve bu önemli grubun daha geniş çapta hedef alan önlemlerdir.
Aralık 2020’de, Deyrizor’un köy ve kasabalarındaki eğitim kurumlarının her kademesinden öğretmenlerin SDG tarafından zorunlu askerlik hizmetine çağrılmasıyla, durum giderek kötüleşmeye başladı. Ayrıca, tüm Özerk Yönetim Kurullarına, 1990-2003 yılları arasında doğan çalışanlarının isimlerini zorunlu askere alma kamplarına gönderilmek üzere bildirmeleri emredildi. Yasal bir sebep göstermeden katılmayı reddeden herhangi bir çalışan işten atılacaktı.
20 Aralık’ta verilen emri kabul etmeyen, Hecin, Granij, Bahra, Al-Shahail, Basira, Al-Shafa ve Ebu Hamam ve Deyrizor’daki diğer şehirlerden, onlarca öğretmen, isimlerini askerlik şubelerine vermeyi reddetti ve greve gitti.
21 Aralık’ta öğretmenler ve öğrenciler, vatandaş hakları savunucularıyla birlikte, öğretmenlerin zorunlu askere alınmasına ilişkin kararın geri alınmasını, yaşam koşullarının iyileştirilmesini ve bu alanlarda öz yönetim hakkını talep eden gösteriler düzenlediler. Suriye Demokratik Güçleri (fiili yetkililer), buna karşılık olarak Deyrizor’un kuzey ve doğu kırsalında 42 öğretmeni tutukladı.
Sonuç olarak, gösteriler Deyrizor’daki Al-Shahail ve Busra gibi diğer bölgelere yayıldı. Onlarca öğrenci ve öğretmen, “Mühendisler ve doktorlar öğretmenler sayesinde var oluyor” ve “Öğretmenlerin okula gitmemesi ilimsizlik ve cehaletin yayılmasına neden oluyor” mesajlarını içeren pankartlar açtı.
Fiili yetkililerin öğretmenleri hedef alan eylemleri sonucunda yayılan hareket, 7 Ocak 2021’de Granij, Bahra, Al-Sha’fa, Hawaij Thiban ve Ebu Hamam’ın köy ve kasabalarında okulların kapılarını kapattığı bir grev ilan etti.
Son gerginlik de Deyrizor’daki Özerk Yönetim Eğitim Komitesi’nin 12 Ocak’ta Özerk Yönetim’in daire ve kurumlarında çalışan bütün çalışanların kuzeydoğu Suriye’de faaliyet gösteren tüm kuruluşlardan an herhangi bir ödeme veya ücret almasını yasaklayan bir karar yayınlaması oldu. Bu kararı ihlal ettiği tespit edilen herkese, Özerk Yönetim içindeki herhangi bir departman veya kurumdan görevden alınma ve çalışma yasağı getirme söz konusu. Bu karar, öğretmen ve öğrencilerin protestoları ve grevine denk geldi.
Bu kararın istikrar olasılığını engellediğine ve bölgedeki insanları STK’larla çalışma özgürlüğünden mahrum ettiği ve öğretmenler üzerinde daha fazla baskı uygulayarak alternatif gelir kaynaklarını kestiği için daha fazla yerinden edilmeye neden olacağını düşünüyoruz. Ayrıca karar, iletişimi kontrol etmek için STK’larla ilişkileri elinde tutmayı ve bölgedeki yaşam koşulları ile sosyal dinamikler hakkında yerel aktivistler tarafından toplanan verilerin dış kitlelere ulaşmasını önlemeyi amaçlıyor.
SACD, Özerk Yönetim’in toplumdaki gerilimi artıran politikalarının, özellikle sivil barış düşüncesinin olmaması, güvenlik durumunun kötüleşmesi ve yüksek yaşam maliyetleri nedeniyle Suriye’nin kuzeydoğu bölgelerinde istikrarı sağlama şansının keskin bir düşüş gösterdiğini savunuyor.
Mevcut sorunların kaynaklarından biri, Meşru Müdafaa Kanunu’dur. Özerk Yönetim’in aralık ayında yayınladığı bu kanun SDG askeri teşkilatlarının kontrol noktaları kurması, genç erkekleri zorunlu askere alması, nakil için tutuklamaya başlaması ve onları “Meşru Müdafaa Görev Merkezleri”ne göndermesiyle insanların yaşamlarını bozdu ve özgürlükleri kısıtladı. Gençler, özellikle çalışanlar ve öğretmenler artık ikamet yerlerinin dışında özgürce hareket edemiyorlar.
Askere gitmeye zorlanan bu öğretmenlerin aileleri tek gelir kaynaklarını kaybedecekler. Fiyatların yükselmesi ve Suriye lirasının kurdaki düşüşüyle birlikte, insanların hayatları gittikçe zorlaşıyor. Rakka vilayetinin batı ve doğu kırsalındaki ön cephelerde yeni yangınlar tırmandıkça, Suriye Demokratik Güçleri’nin bu cephelerde eğitim merkezlerindeki insanları yem olarak öne sürmesi muhtemel. Bu, öğretmenlerin ve ailelerinin korkularını ve acılarını artırıyor ve fiili yetkililerin uyguladığı tüm baskılara rağmen zorla askere almanın kabul edilmemesine neden oluyor.
Artan protesto hareketi, öğretmen ve öğrencilerin hedef alınmasına son verilmesini talep ediyor, fakat çok fazla şikayet de var. Bunlar arasında SDG’nin Suriye rejimi ve Rusya ile yaptığı gizli anlaşmanın reddedilmesi, yeni okul müfredatıyla ilgili şikayetler ve bölgede artan özgürlüklerin kısıtlanması yer alıyor.
SACD, bölgede yer alan uluslararası kurumların ve kilit devletlerin, SDG’nin Deyrizor’da öğretmenleri zorla çalıştırma konusundaki keyfi kararının ve yerel nüfusu olumsuz etkileyen diğer kararların etkilerini dikkate almasın bekliyor. Bölgede daha fazla yerinden edilmeyi önlemek için bu kararların geri çekilmesi gerektiğine yürekten inanıyoruz. Dolayısıyla daha fazla yerel diyalog olması gerekiyor. Deyrizor’un köy ve kasabalarındaki sivil, askeri ve güvenlik birimlerinin yeniden yapılandırılması gerekmektedir. Başka yerlerde yerinden edilmiş Suriyelilerle özgürce örgütlenmesine ve iletişim kurmasına izin verilmesi gereken yerinden edilmiş kişiler tarafından kurulanlar da dahil olmak üzere, insan hakları örgütlerinin, kuzeydoğu Suriye’de faaliyet göstermesine izin verilmelidir.
Kapak fotoğrafı: Deyrizor’un El-Şahil kentinde “Zorla istihdama hayır” sloganı altında protestolar