Her Şeyden Önce Güvenli Ortam

Neden Siyasi Çözüm Olmadıkça Suriye’deki Seçimler Gayrimeşru Sayılacaktır?

Suriye Vatandaşlık Onuru Derneği (SACD)’nin son brifingi, Suriye’nin geleceğindeki siyasal bir çözüm için güvenli ortamın en önemli unsurlardan biri olduğunu ve bu ortamın; adil, yasal, kapsayıcı seçimler ve gelecekte anayasaya dair yapılacak herhangi bir referandum için vazgeçilmez bir ön şart olduğunu ifade etmektedir.

Bu yazı, gelecekte güçlü bir uluslararası güvence ile anlamlı bir toplumsal uzlaşının akabinde gerçekleşecek seçimin, göç etmek durumunda kalmış Suriyeliler(ülke içinde göç etmek zorunda kalanlar (IDPler), mülteciler, ve diaspora dahil olmak üzere) nezdinde güvenilir görülmesi için aşılması gereken engelleri tartışmaktadır.

SACD üyesi Hala EL-Gavi, “Mevcut siyasal sürecin, nüfusun çoğunluğunu oluşturan milyonlarca göç etmek durumunda kalmış Suriyeli için öncelikli temel meselelere işaret etmediği açıktır. Seçimler dâhil olmak üzere Suriyelilerin uğraştığı birçok şeyin gerçekleşmesi konusunda gerçek bir şans elde etmek için güvenli ortam meselesini uluslararası topluluğa kabul ettirmeliyiz,” dedi

Brifing açıkça göstermektedir ki uluslararası güvence ile kapsamlı siyasi uzlaşmada güvenli ortam meselesine işaret etmeden seçimleri düzenlemek, uluslararası topluluğun güvenilirliğine tamir edilemez şekilde zarar verecek, daha fazla şiddet ve istikrarsızlığa yol açacaktır.

SACD üyesi Homad Homad, “Dürüst olmak gerekirse, bu yazı Esad’ın Şam seçimleri ile ilgili değildir. Bunun göç etmek durumunda kalmış Suriyeliler ile ilgisi yoktur. Bu yazı, seçimlerin tartışılabilmesi için bile aktörlerin siyasal süreci nasıl bir noktaya getirmeleri gerektiğini göstermeyi amaçlamaktadır. Bunun gerçekleşmesi için, göç etmek durumunda kalmış 13 milyon Suriyelinin güvenli ve onurlu geri dönüş hakkının ve tüm Suriyeliler için oluşturulacak güvenli ortamın gündemin en tepesinde yer almasıyla ve siyasal sürecin yeniden çizilmesi gerekmektedir,” dedi.

SACD brifingi, bu temel meseleyi ve göç etmek durumunda kalmış Suriyelilerin seçimi mevcut şartlarda mümkün ve güvenilir kabul etmesinin önünde duran birkaç aşılamaz engeli göstermek amacıyla seçim örneğini kullanmaktadır. Göç etmek durumunda kalmış Suriyelilerin aday olmasını yasaklayan anayasal hükümleri, büyük çoğunluğun oy kullanmasını önleyen yasal ve lojistik engelleri ve en önemlisi insanların tehdit, korku ve taciz olmadan aday olabileceği ya da oy kullanabileceği güvenli bir ortamın bulunmamasını dâhil etmişlerdir. Bilhassa, 2020 yılının Eylül ve Aralık ayları arasında bu yazı için gerçekleştirilen araştırmaya katılan kişilerin %97,2 ‘si, seçim sürecinde göç etmek durumunda kalmış kişilere oy kullanma ve adaylık koyma hakkı verilmediği takdirde, seçimlerin adil ve özgür görülemeyeceğini bildirmiştir.

Brifing, yaklaşık 500 göç etmek durumunda kalmış Suriyelinin( IDP ve Türkiye, Lübnan ve Avrupa’da bulunan mülteci ’nin) araştırma sonucunu kapsamaktadır. Aynı zamanda, daha önce gerçekleştirilmiş SACD raporlarından, gelecek bir rapor için rejimin elinde bulunan bir bölgeden toplanan 3 aylık ampirik verilerinden, mültecilerin ve IDPlerin görüşlerine dair bir kamuoyu araştırmasından, ve göç etmek durumunda kalmış topluluklar ile devam eden bağlantılardan yararlanılmıştır. Yazı, aynı zamanda, bazı Suriyeli ve Suriyeli olmayan uzmanların kitlesel nüfus değişiklikleri ve sistematik insan hakları ihlallerinin ortasındaki çatışma sonrası seçimler ve geçici seçimler hakkındaki fikirlerini de yansıtmaktadır.

Brifingin tam metnini okumak için linke tıklayın:

Anket sonuçlarını burada göster: