Açılış Konuşması - Michael Keating’in Açılış Konuşması
Teşekkürler Dr. Mazen ve sana da teşekkürler Sader,
Burada Cenevre'de olan veya aramıza online şekilde katılan değerli misafirlerimiz, değerli iş arkadaşlarımız ve ortaklarımız,
Bu yıl, yarım milyondan fazla insanın hayatına mal olan ve 13 milyondan fazla Suriyelinin yerinden edilmesine yol açan Suriye'deki halk ayaklanmasının ve bunun akabinde patlak veren acımasız iç savaşın on birinci yıldönümüydü. Bu sayı, ülkenin savaş öncesi nüfusunun yarısından fazlasına tekabül ediyor. Bahsi geçen insanlar, ülkenin ve bölgenin geleceğinin ayrılmaz bir parçasıdır.
Suriye'deki çok kötü ekonomik, insani ve güvenlik koşullarına, bunun yanı sıra mülteciler için ülkelere yapılan desteğe rağmen, mülteciler memleketlerine dönmeleri için ev sahibi ülkeler tarafından artan bir baskı altındadır. Ancak Suriye'deki şartlar ve konuyla ilgili verilen pek çok ifade, şu anda güvenli ve onurlu bir geri dönüş ihtimalinin olmadığını açıkça gösteriyor.
Suriye'de siyasi bir çözüme duyulan ihtiyaç her zamankinden daha acildir, lakin müzakere süreci bir çıkmaza girmiş durumdadır. BM Özel Temsilcisi Geir Pedersen'ın sözleriyle: "2254 sayılı Kararın emrettiği üzere, güven artırıcı önlemlerle başlayarak Suriye içinde güvenli, huzurlu ve tarafsız bir ortam oluşturmak için çalışılmasına ihtiyaç var."
Güvenli, huzurlu ve tarafsız bir ortam oluşturmak için ilerleme kaydetmek, çözüme giden tek yoldur. Suriyelilerin hakları konusunda anlaşma ve garantiler olmazsa, büyük ölçekli erken ve zorunlu geri dönüşler felakete yol açacaktır. Önümüzdeki iki gün boyunca Suriyeli uzmanlar, mağdurların temsilcileri ve sivil toplum, bu anlaşma ve garantilerin ne anlama geldiğine dair somut bir vizyon sunuyor olacak. Bu, diğer çatışmalara dair sorulan ve söylenenlerden çok daha fazlası, ki bu da Suriyelilerin, ülkelerinin geleceğine olan bağlılıklarının bir kanıtıdır.
Diplomatik ve siyasi düzeyde böyle bir yol haritasını hayata geçirme görevi, Suriye çatışması gibi bir çatışmanın mağdurlarına ait değildir; ancak bu mağdurların, kendi gelecekleriyle ilgili görüşmelerin merkezinde olmaları gerekir. Görüşlerini destekleyebilmeleri için erişimlerini kolaylaştırmak, müzakere eden taraflara ve sürdürülebilir çatışma çözümünü destekleyen bizlere düşüyor.
Son dört yıldır işbirliği yaptığımız Suriye Vatandaşlarının Onuru Derneği (SACD) ile birlikte buraya geldik. Hollanda Dışişleri Bakanlığı'na bu çalışmayı mümkün kıldığı için teşekkür etmek istiyorum. Kuruluşundan bu yana SACD; mülteciler ve ülke içinde yerinden edilmiş kişiler için güvenli, gönüllü ve onurlu geri dönüş koşullarını etkileyen konuları ele alan faydalı bir platform oldu. Yerinden edilmiş Suriyeliler adına önde gelen seslerden biri haline geldi.
Onların hareketiyle ve Özgür Suriye Avukatları Derneği gibi kurumlarıyla konuşmamız sayesinde gönüllü ve onurlu geri dönüş koşullarının; erken toparlanma çabalarından ve teknik veya insani çabalardan daha fazlasını gerektirdiğini biliyoruz. SACD, hem daha kapsamlı bir emniyet ve güvenlik anlayışı hem de bunlara ulaşmak için gerekli siyasi süreçle ilgilidir.
Önümüzdeki iki gün boyunca; Suriye'de güvenli bir ortamın temel unsurlarını, bunun neden esasen bu kadar önemli olduğunu ve bu yol boyunca kilometre taşlarını anlamak için önde gelen uzmanlar bize katılacak.
Şimdi, Suriye hapishanelerinde öldürülen 11.000 Suriyeliye dair kanıtları ülke dışına kaçıran, Suriye güvenlik servislerinde çalışmış eski fotoğrafçı “Caesar”dan bir konuşma dinleyeceğiz.