İstanbul, Beyrut, 20 Haziran 2022 –Dünya Mülteciler Günü münasebetiyle, mevcut gerçeklere geri dönmeye zorlanmaları durumunda Suriye’de karşılaşabilecekleri tehlikeler hakkında yeterince bilgi sahibi olmayan Suriyeli mültecilerin karşılaştıkları engellerle ilgili küresel farkındalık oluşturma arzusundayız. BMMYK’yı, Suriyeli mültecileri ve ülkelerinde yerinden edilmiş kişileri Suriye’deki gerçekler hakkında bilgilendirme ve yerinden edilmiş Suriyelilerin güvenli olmayan bir Suriye’ye korunmasız ve erken geri dönüşlerini önleme sorumluluğunu yerine getirme çağrısında bulunuyoruz.
Yaklaşık 5,6 milyonu mülteci olarak yaşayan, hayatlarını geride bırakmak zorunda kalan, denizde ve karada riskli yolculuklara çıkan, sırf güvenli bir limana ulaşmak için büyük meblağlar ödemek durumunda kalan 13 milyon yerinden edilmiş Suriyelinin durumunu tüm dünyaya hatırlatmak isteriz. Bugün, çatışmaların başlangıcının üzerinden on yıldan fazla bir süre geçtikten sonra, yerinden edilme krizini keyfi bir şekilde çözmek ve Suriye rejimiyle tam bir normalleşmenin önünü açmak adına Suriyeli mültecileri kaçtıkları gerçeklere geri dönmeye zorlamak için planlar yapılmaktadır.
Geri dönenlere yönelik ihlallere dair çok sayıda kanıt, bazı ev sahibi ülkelerin Suriyelileri geri dönmeye zorlayan politikaları ve mültecileri hedef alan artan nefret söylemi ve ırkçılık göz önüne alındığında, Suriyelilerin sadece sığınma talebinde bulunma hakkından değil, aynı zamanda geri dönmeden önce Suriye’deki gerçeklileri bilme haklarından da mahrum bırakıldığı hakikatini ele almak her zamankinden daha önemli hale gelmiş bulunmaktadır. Her ne kadar yerinden edilmiş Suriyelileri Suriye’de kendilerini bekleyen gerçekler hakkında uygun şekilde bilgilendirmek sorumluluğu BMMYK’ya ait olsa da kurum, şimdiye kadar bahse konu sorumluluğu yerine getirme noktasında başarısız olmuştur.
Türkiye’de yaşayan Suriyeli bir mülteci olan Hala şunları söyledi: “Suriye’ye geri dönen her kişi potansiyel bir tutukludur. Suriye rejimi, vaatlerinin içinin boş olduğunu ve kendisine güvenilmeyeceğini ortaya koymuş durumda ve 2022 tarihli ve 7 sayılı Af Yasası’nın uygulanması ile ilgili olarak gördüklerimiz bu durumu çok iyi bir biçimde gösteriyor”.
Güvenli, gönüllü ve onurlu geri dönüş, BMMYK tarafından yerinden edilmiş kişiler için vazgeçilmez bir hak olarak kabul edilmekle birlikte, bahse konu güvenli, gönüllü ve onurlu dönüşün kritik bir bileşenini geri dönüşün güvenli olup olmadığı konusunda güvenilir bilgiye erişim oluşturmaktadır. Bu bilgi, yerinden edilmiş kişilerin geri dönüş koşullarının karşılanıp karşılanmadığını ve ilgili süreci anlamasına yardımcı olmaktadır. Güvenilir bilgiye erişim imkanı özellikle, mülteciler ve ÜİYOK’lerin taciz veya hedef alınma korkusu olmadan evlerine dönme noktasındaki yasal hakları ile dönüş süreci arasındaki tutarsızlıkları vurgulamaya yardımcı olabilir.
Araştırmamız, Suriyelilerin özellikle rejim kontrolündeki bölgelere geri dönmek zorunda kaldıkları takdirde karşılaştıkları güvenlik tehditleri konusunda yeterli bilgiye sahip olmadıklarını açıkça ortaya koymuş bulunmaktadır. Geri dönecekleri bölgelerde keyfi tutuklama, zorla kaybetme, işkence, gasp, zorla askere alma ve tacizle karşı karşıya kalmaları olasıdır. Geri dönmek için bile güvenlik izinleri almaları ve onları zulüme karşı koruma noktasında yetersiz kalan ve hatta kendilerini töhmet altında bırakabilecek olan sözde “uzlaşma belgelerini” imzalamaları gerekmekte.
Danimarka makamları tarafından koruma statüsü ellerinden alınan ancak mahkemeye yaptıkları temyiz başvurusunu kazanan Danimarka’da yaşayan Suriyeli mülteci Tarık şu ifadeleri kullandı: “Birisi Şam’ın güvenli olup olmadığını söylediği için değil, tutuklanma, takip ve baskı korkusuyla kaçtık. Ailemin güvenliği için herhangi bir garanti olmadan akıbetimin ne olacağının bilinmediği bir yere geri dönemem.”
Daha önce SACD tarafından yapılan araştırma, ankete katılan Suriyeli mültecilerin şaşırtıcı bir şekilde yüzde 87’lik bir kısmının, geri dönüş koşullarının menşe bölgelerinde karşılanıp karşılanmadığına karar vermek için gayri resmi kanallar aracılığıyla yeterli bilgiye sahip olduklarından emin olduklarını gösteriyor. Onların ana bilgi kaynakları aile ve medya gibi gayri resmi kaynaklardı. Bununla birlikte, daha ayrıntılı ankette, rejimin geri dönüş şartlarının kritik ve muhtemelen hayatlarını tehdit eden bileşenlerinden habersiz oldukları ortaya çıktı.
Bu bilgilerin ışığında, BMMYK ve diğer ilgili BM kuruluşları, geri dönenler için “güvenlik durumunun iyileştiği” yönündeki yanıltıcı mesajlara son vermeli ve mevcut koşulların ve geri dönüş prosedürlerinin haklarını nasıl etkilediğine dair bilgiler dahil olmak üzere geri dönüş kararlarını etkileyebilecek tüm faktörlerin ve koşulların farkında olmalarını sağlamak için, yerinden edilmiş Suriyelilere iletişim, bilgi ve rehberlik hizmetlerini iyileştirmeli ve bahse konu iletişim yaklaşımını ileride uygulayacakları medya kampanyalarının ayrılmaz bir parçası haline getirmelidir.
Tarafından imzalandı:
- Syrian Association for Citizens’ Dignity (SACD)
- Voices for Displaced Syrians Forum (VDSF)
- Syrian Networks League (SNL)