Esad rejimi Suriyelileri topraklarından göç etmeye mecbur bırakmasından sonra yüz binlerce insan komşu ülke Lübnan’a kaçmak zorunda kaldı. Fakat sıkıntılar sona ermedi. Aksine ırkçılık, işsizlik, eğitime ulaşma zorluğu ve en önemli insani ihtiyaç olan barınma yeri bulamama gibi problemler baş gösterdi. Bununla birlikte bazı belediyeler, Lübnan yasalarıyla çelişmesine rağmen sadece Suriyelilere yönelik gece sokağa çıkma yasağı uygulanmasıyla ilgili talimat verdi. Ayrıca Lübnan makamları, belediyeler tarafından verilen bu talimatın veya belediyeleri bu ırkçı önleme iten gerekçeler konusunda herhangi bir açıklama yapmamıştır. Hükümet, belediyeleri Suriyelilere nasıl davranılacağı konusunda yönlendirmemiş ve Lübnan yasalarına saygı gösterilmesini zorunlu kılarak Suriyelilere yönelik haksız ve insanlık dışı tedbirlere son verme konusunda da talimat vermemiştir.
Lübnan hükümetine yapılan uluslararası yardımlara rağmen önü alınamayan yolsuzluk, Suriyelilerin durumunu iyileştirme yolunda bir engel olmuştur.Lübnan hükümetinin tahminlerine göre Lübnan’da yaklaşık bir buçuk milyon Suriyeli bulunmaktadır. Ancak Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği sadece 855.000’inin kendisinde kayıtlı olduğunu ifade etmektedir. UNICEF istatistikleri ise yerinden edilmiş Suriyelilerin %91’inin günde 2.90 doların altında bir gelirle geçindiğini ortaya koymaktadır. Ailelerin %77’si (Lübnanlı, Filistinli ve Suriyeli) yeterli gıdaya sahip değildir. Ayrıca 15 yaş üstü Suriyeli mültecilerin sadece %20’den azı yasal ikamet hakkına sahiptir. Eğitim durumuna gelince, UNICEF rakamlarına göre Suriyeli mülteci çocukların sadece %42’si okullara kayıtlıdır.
Vatandaşlık Onuru ve Hakları Derneği (SACD), Suriyelilerin çeşitli diaspora ülkelerinde yaşadıklarına ışık tutmak için çalışmalarını sürdürmektedir. Dernek, Suriye’nin Dera şehrinden gelen, 1975 doğumlu, Şam’da büyümüş, evli, eşi ve ailesiyle birlikte Lübnan’da yaşayan Suriyeli mülteci A.H ile bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşmede sorularımıza şöyle cevap verdi:
Sizi Lübnan’a kaçmak zorunda bırakan şey neydi?
Bizi Suriye’den kaçmaya iten şey, oğlumun barışçıl gösterilerin birinde öldürülmesinden sonra eşimin Suriye rejiminin istihbarat birimleri tarafından takip edilmesi ve kimliği belirsiz kişilerce kaçırılmakla tehdit edilmemizdi.
Lübnan’da nerede yaşıyorsunuz? Yaşadığınız bölgedeki Suriyelilerin hayatını nasıl tanımlarsınız?
Ailemle birlikte Beyrut’a yaklaşık 22 km uzaklıktaki Dohat Armun denilen Sünnilerin çoğunlukta olduğu bir bölgede yaşıyoruz. Ancak ev kiraları açısından pahalı bölgelerden biridir. Çünkü en ucuz yaşam bölgeleri Hizbullah’a bağlı ve Suriyelilere kötü davrandıkları için onlarla yaşayamıyoruz. Benim de çocuklarım var, bölge halkının çocuklarıma saldırmasından korkuyorum. Bu yüzden sakinleri Sünni olduğu için Doha bölgesinde yaşamayı seçtik.
Herhangi bir ırk ayrımcılığına maruz kaldınız mı?
Evet, Beyrut’un güneydeki banliyölerinden birinde yaşarken ırk ayrımcılığına maruz kaldım. Ben ve ailem haydutlar tarafından tehdit edildik ve zorbalığa maruz kaldık. Komşulardan biri sadece komşularla bir arada olmayı reddedip evde kaldığım için iki Hizbullah üyesini getirdi. Daha sonra da bana çok kötü davranmaya başladılar. Evimin önüne çöplerini bırakırlardı. O zamanlar yiyecek bir parça ekmek bile bulamıyorduk. Bu yüzden Dohat Armun bölgesinde bir ev kiralamak için saçımı sattım. Suriyelilerin çoğu, Lübnan’daki sokağa çıkma yasağından ve Lübnan’da var olan tüm gruplardan zarar gördü. Bir gün kocam akşam saat yedide eczaneye gitmek zorunda kaldı ve sokağa çıkma yasağını ihlal ettiği için haydutlar etrafını sarıp bıçakladılar.
Bir işiniz var mı? Ailenize nasıl bakıyorsunuz?
Aslında güzel bir mesleğim var. Kuaför ve güzellik uzmanıyım. Fakat maalesef kuaför salonu açmam veya herhangi bir kuaför salonunda çalışmam yasak. Lübnan yasaları bir Lübnanlının Suriyeli bir mülteciden çalışmaya daha fazla hak sahibi olduğu gerekçesiyle Suriyelilerin çalışmasını onaylamıyor. Bu sebeple evin geçimini kocam ve büyük oğlum sağlıyor. Kocam, evin ihtiyaçlarını karşılamak için 12 yaşındaki oğlumu okuldan almak zorunda kaldı. Şimdi oğlum 20 yaşında, hala babasıyla beraber çalışıyor ve maalesef okuma yazma bilmiyor.
Yakın zamanda Suriye’ye dönen birilerini tanıyor musunuz? Tanıyorsanız neden döndüler?
Evet Suriye’ye dönen arkadaşlarım var. Çoğu Lübnan’daki pahalılık sebebiyle döndü. Ama bir sıkıntıdan kurtulup başka bir sıkıntıya düştüler. Bir sene önce Suriye’ye dönen bir arkadaşım vardı. Ancak yakın zamanda Lübnan’a geri dönecek. Çünkü daha Suriye’ye geçerken sınırda büyük oğlunu tutukladılar. Lübnan’da biriyle sahte kayıt çıkarmaya çalışma suçundan üç ay tutuklu kaldı. Annesi oğlunu ancak bir avukat tutarak hapishaneden çıkarabildi. Bu da kadına 2 milyon Suriye lirasına mal oldu.
Suriye döndüklerinde başlarına ne geliyor?
Kız kardeşimin oğlu Suudi Arabistan’da yaşıyordu. Suriye’ye döndüğünde tutuklandı. İki senedir hapishanede ve her seferinde yeni bir suç uyduruyorlar.
Lübnan’ın içinde bulunduğu durumun sizi Suriye’ye dönmeyi düşünmeye zorladığını hissediyor musunuz?
Suriye’ye dönmeyi hiç düşünmedim. Oraya dönmem imkansız. Çünkü kocam arananlar listesinde, oğlum ise askere gitme yaşında. Suriye’ye dönmektense Lübnan’da sokaklarda yatmaya razıyım. Sorun değil, zaten dönecek bir evimiz de kalmadı. Varsın Suriye Beşşar ve haramilerinin olsun.
Akrabalarım ve kardeşlerimin henüz gençliğinin baharında olan çocukları Esad’ın hapishanelerinde tutukluyken ben nasıl Suriye’ye dönmeyi düşünebilirim ki. Kız kardeşimin oğlu dört sene hapis yattı. Sonra rejimle bir anlaşma yaparak çıktı. O zamandan beri nerelerde olduğunu bilmiyoruz. Sormamız da yasak zaten. Annesini ve babasını, çocuklarını sormaları halinde cezasının ölüm ve idam olacağı konusunda tehdit etmişler.
Mevcut şartlar altında Suriye’ye dönme konusunda kendinizi güvende hissediyor musunuz?
Mevcut şartlar altında Suriye’ye dönme konusunda kendimi güvende hissetmiyorum. Düşünemiyorum bile. Şam’a ailemi ziyarete gitmiştim. Güvenlik eksikliği, muhbirlerin kol gezmesi ve kontrol noktalarındaki unsurların alçaklığı nedeniyle yaşam şartları çok kötü bir durumda. Lübnan’da karşılaştığımız sıkıntılara ve hayat pahalılığına rağmen, Esad’ın cehennemine ve onun zalim rejimine dönmektense burada kalmayı tercih ederim.
Suriye’nin geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Özellikle en son ziyaret ettiğimden ve ülkenin halinin Suriye devriminden önceki halinden daha beter durumda olduğunu gördüğümden beri Suriye’nin bir geleceğinin olmadığını düşünüyorum. Şu sıralar ailemle Avrupa’ya göç edebilmenin yollarını arıyoruz. Size şunu açıkça söyleyebilirim ki insanlar Suriye’de zalim ve yozlaşmış Esad rejiminin alçaklığı ve baskısı altında yavaş yavaş ölüyor.