İstanbul, 15 Ağustos 2022- Vatandaşlık Onuru ve Hakları Derneği (SACD), yerinden edilmiş Suriyelilerin Suriye’ye güvenli, gönüllü ve onurlu bir şekilde geri dönüşünün, ancak yerinden edilmiş Suriyelilerin tanımına ve vizyonuna dayanan güvenli bir ortamın oluşturulmasıyla mümkün olabileceğini teyit etmektedir.
Türkiye Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, “Türkiye’de ikamet edenler de dahil olmak üzere evlerini terk etmek zorunda kalanların yurtlarına dönmeleri gerekiyor ve bunun için Suriye’de kalıcı barışı sağlamaya çalışıyoruz” ifadelerine yer verdi.
Ancak Derneğimiz, güvenli ortamın bölümlere ayrılamayacağını ve yerinden edilmiş Suriyelilerin kendi şehirlerine ve menşe bölgelerine isteyerek dönebilmeleri için tüm Suriye topraklarında güvenli ortamın sağlanması gerektiğini vurgulamaktadır.
Vatandaşlık Onuru ve Hakları Derneği tarafından 2020 yılında yapılan yerinden edilmiş binden fazla Suriyeliyi kapsayan bir araştırmada, katılımcıların yüzde 90’ı yerinden edilmelerinin temel nedeninin güvenlik politikaları olduğunu düşünürken, yüzde 81’i “rejimin ve onun önde gelen yöneticilerinin ayrılmasının” geri dönmeleri için gerekli ana koşullardan biri olduğunu doğruladı.
Dernek ayrıca, siyasi sürecin temel amacının, Suriye rejimi ve onun Rus müttefiki de dahil olmak üzere tüm taraflara uluslararası çözümün empoze ettirilmesinin sağlanması olduğunu vurgulamaktadır. Bunun yanı sıra, geçiş döneminde adaletin tesis edilmesi ve Suriyelilere karşı savaş suçu ve insanlığa karşı suçu işleyen faillerin Suriye’nin geleceğinden dışlanması gerekmektedir. BM kararlarında tanımlandığı şekliyle siyasi sürecin amacı, rejimle uzlaşma ve normalleşme değildir. Suriye’de ve yakın zamanda Ukrayna’da yaşanan acı deneyimler, Rusya’nın garantör olamayacağını, aksine rejimin suç ortağı ve savaş suçlarının faili olduğunu kanıtlamış bulunmaktadır.
Siyasi sürecin pusulasını saptırmak, uluslararası kararları sulandırmak ve rejimle ilişkileri normalleştirmek, Suriye’de sürdürülebilir bir siyasi çözüm için gerekli koşulların güvence altına alınmasına katkıda bulunmayacaktır. Hatta tam tersine Suriye’de ve bölgede daha fazla kaosa ve istikrarsızlığa yol açacaktır. Bu tür hamleler, Suriye halkını ve onların gerçek müttefiklerini Suriye rejimi üzerinde baskı oluşturacak araçlardan mahrum bırakacak ve yerinden edilenlerin geri dönüşü için gerekli güvenli ortamın koşullarını sağlayamayacaktır. Yerinden edilmiş Suriyelilerin erken ve güvenli olmayan bir şekilde geri dönmeleri, kaçınılmaz olarak Suriye rejiminden ve zorlu güvenlik koşullarından kaçmak için zıt göç dalgalarına yol açacaktır.
Şükürler olsun Suriye’deki barışçıl protestoların başlangıcından bu yana Türkiye, Suriye halkının ve onların haklı taleplerinin yanında durdu. Türk hükümetinin rejimle normalleşmenin Suriye’deki mevcut durumun yarattığı tehditler karşısında gerçek bir çözüm sağlamayacağının farkında olduğundan eminiz. Türkiye’nin, Suriye rejiminin artık Suriye’yi birleştiremeyeceğini ve artık bunu yapacak meşru ve yetkili otorite olmadığını anladığına şüphemiz yok. Ayrıca, Suriyelilerin ülkelerine geri dönmelerinin ve Türkiye’nin çıkarlarını ve ulusal güvenliğini sürdürülebilir bir şekilde korumanın yegâne yolunun doğru siyasi yollar izlenerek Suriye topraklarında güvenli bir ortamın tesis edilmesi olduğunu yineliyoruz.