Suriyeli avukat: Rami Azmi Al-Kasem - Suriyelilerin kuzey Suriye’ye sınır dışı edilmesi Türkiye’nin geçici korumayla ilgili yasasını ihlal ediyor
Türkiye'de ikamet eden herkes, hukukun kişilerin haklarının koruyucusu olduğu Türk hukuku hükümlerine tabidir ve hükümlere dayalı herhangi bir suç işlenmesi halinde cezalandırılmaları gerekir. Bu yasa, geçici koruma kimlik sahipleri de dahil olmak üzere Türkiye'deki Suriyeli mültecileri kapsamaktadır.
Ancak, elimize Suriyelilerin keyfi olarak Türkiye'den Suriye'nin kuzeyindeki bölgelere sınır dışı edildiğine dair sürekli raporlar gelmekte. Türkiye'deki Suriyeliler arasında, sınır dışı edilen birçok Suriyelinin onları 'gönüllü geri dönüş' belgesi imzalamaya mecbur bırakan bir durumda olduklarına dair bir bilgi dolaşıyor. Bu tür durumların yaşanması, Türkiye'nin geçici koruma kanununda yer alan “Ülkesinden ayrılmaya zorlanmış, ayrıldığı ülkeye geri dönemeyen, acil ve geçici koruma bulmak amacıyla kitlesel olarak sınırlarımıza gelen veya sınırlarımızı geçen yabancılara geçici koruma sağlanabilir" ifadesini açıkça ihlal etmektedir:
Bu konunun yasal durumu hakkında daha fazla bilgi edinmek için SACD ve Hatay'daki Özgür Suriye Hukukçular Derneği üyesi olan ve Türk hukuku uzmanı Avukat Rami Azmi Al-Kasem ile bir görüşme gerçekleştirdik.
- Son zamanlarda Türkiye'den sınır dışı edilen Suriyelilerle ilgili haberler görüyoruz, bize tam olarak neler olduğunu anlatabilir misiniz?
Onlarca kişi Suriye'nin kuzeyindeki bölgelere sınır dışı edildi. Polisin genel soruşturmaları sırasında 150 kişi karakola götürüldü. Bazılarının kimliği ve seyahat izni olmasa da çoğunun kimliği ve çalışma izni vardı. Ancak yine de Göç İdaresi Sınır Dışı Etme Müdürlüğü'ne götürüldüler. Kendilerine detayları bilinmeyen koşullar altında gönüllü geri dönüşle ilgili bir belge imzalatıldı. Sonrasında sınırdaki bölgelere götürülerek Suriye'ye sınır dışı edildiler.
- Türk makamlarının bu tür eylemlerde bulunmasının yasal dayanağı nedir?
Bu zorla geri gönderme anlamına geliyor. Bu sınır dışı etme eylemleri yasaya aykırıdır. Türkiye'nin geçici koruma kanununda “Ülkesinden ayrılmaya zorlanmış, ayrıldığı ülkeye geri dönemeyen, acil ve geçici koruma bulmak amacıyla kitlesel olarak sınırlarımıza gelen veya sınırlarımızı geçen yabancılara geçici koruma sağlanabilir" ifadesi yer almaktadır. Bunun doğrudan sorumlu makamı Göç İdaresi'dir. İnsanları geri dönmeye zorlamanın kesinlikle yasak olduğunu belirten bir madde var.
Kimliğe sahip olan kişi geçici korumaya tabiidir ve herhangi bir makamın, gönüllü geri dönüş belgesi imzalamadıkça o kişiyi zorla geri göndermesi yasaktır. Maalesef bilgi yetersizliğinden bazı kişiler bu belgeye imza attı ve Suriye'ye gönderildi. İmzalamayı reddedenler ise sınır dışı etme merkezinde zorla tutuluyor.
- Bu durum, mültecilerin geri gönderilmemesine ilişkin uluslararası hukuk kanunlarına uygun mudur?
Hayır, asla kanunlara uygun değil. Uluslararası hukuk ve dahi Türk hukukunda, geçici korumanın kaldırıldığı durumlar belirtilmiştir. İlk olarak Suriye'deki çatışma sona erdiğinde gerçekleşebileceği üzere tüm Suriyelilerden geçici koruma kaldırılır. Ancak münferit durumlarda kişinin geçici korumadan vazgeçip, uluslararası seyahat izni başvurusunda bulunarak başka bir ülkeye gitmesi durumunda geçici koruma kaldırılır.
İkinci durumdaysa kişinin gönüllü olarak Suriye'ye dönmesinde koruma kaldırılır. Böylece kişi, gönüllü geri dönüş için başvurup geçici korumadan vazgeçmiş olur.
Yukarıdaki iki durumda da kişinin geçici koruma için tekrar başvurmadan önce beş yıl beklemesi gerekir. Ancak bazı durumlarda mahkemeye idari dava açarak geçici koruma hakkını geri alabilir. Ya da bir komite tarafından kabul edilip edilmeyeceğine karar verilen Göç İdaresinde 'merhamet dilenerek' başvuruda bulunulabilir.
Üçüncü durum ise -Almanya'ya veya başka bir ülkeye kaçanlar gibi- üçüncü bir ülke kişiye koruma verdiğinde gerçekleşir. Bu durum Türkiye'de sahip oldukları geçici korumanın kalkmasına sebep olur.
Dördüncü durumda, geçici korumanın turistik ikamet iznine dönüştürülmesi için başvurulur. Ancak bunun için kişinin giriş damgasına sahip olması gerekir. Bu durum da kişinin geçici korumasından vazgeçtiği anlamına gelir.
Beşinci ve son olarak, ölüm halinde geçici koruma kaldırılır.
- Birinin adi bir suç işlemesi durumunda alması beklenen ceza nedir? Türk hukukuna tabi olmaları gerekmiyor mu?
Evet, öyle olması gerekir. İdeal koşullarda, Türk topraklarında yaşayan herkes, Türk hukukuna tabi olmalı ve ona göre cezalandırılmalıdır. Ancak, genellikle adi suçlar ve sokak kavgaları gibi kabahat vakalarında, Türk polisi, 'gönüllü geri dönüş' belgesi imzalattırdıktan sonra kişiyi yargılanmadan zorla sınır dışı ediyor. Suriyeliler de suç işlediğinde sınır dışı edilmemeli, mahkemeye çıkarılıp hapse gönderilmelidir.
- Suriyeli mültecilerin haklarının korunmasını nasıl garanti altına alabiliriz?
Türkiye'deki Suriyeli mültecileri, hakları ve sorumlulukları konusunda bilgilendirmeliyiz. Suriye Kardeşlik, Sosyalleşme ve Yardımlaşma Derneği ve Özgür Suriye Hukukçular Derneği olarak, Suriyelilere yol göstermek ve zorunlu geri dönüşle karşı karşıya kalabilecekleri durumlar hakkında onları bilgilendirmeye yönelik farkındalık yaratmaya çalışıyoruz.
Burada altının çizilmesi gereken en önemli şey, kişinin 'gönüllü geri dönüş' belgesini imzalamaması durumunda sınır dışı edilme merkezinde 6 ay kalabileceği ve bunun 6 ay daha uzatılabileceğidir. Bu süre içerisinde kişi avukat desteğiyle serbest bırakılabilir.
- Suriyeli mültecilerin bilmeleri gereken hakları nelerdir?
Türk egemenliği altında yaşadıkları sürece Türk vatandaşları ile aynı hak ve ödevlere sahiptirler. Suriyelilerin Türk hukukuyla ilgili yetersiz bilgiye sahip olması onlar için sorun teşkil ediyor. Suriyeliler, kendilerine yardımcı olabilecek ve rehberlik edebilecek uzman avukatların yer aldığı SACD ve Özgür Suriye Hukukçular Derneği ile iletişime geçmeliler.
- Bu kişiler hukuki desteğe erişebiliyor mu? BMMYK ve avukatlarının bu konudaki rolü nedir?
Elimizden geldiğince onlara yardım etmeye çalışıyoruz Ama ne yazık ki BMMYK ve diğer ilgili BM kurumları bu duruma sessiz kalıyor ve herhangi bir destek sağlamıyor. Maalesef Türkiye'deki Suriyelilere hak ve ödevleri konusunda gereken bilgiyi veren hiçbir kuruluş yok.
- Türk kuruluşları herhangi bir hukuki destek sağlıyor mu?
Antakya, Gaziantep ve İstanbul'da bulunan birkaç kuruluş var ama sadece danışmanlık hizmeti veriyorlar. Bu durumla karşı karşıya kalan birçok Suriyeli avukat tutamadığı için sınır dışı ediliyor. Sınır dışı etme merkezlerinde ya da karakollarda avukat tutma imkanları olduğunda çok sayıda Suriyelinin davaları kolayca kazanılabileceğini burada belirtmek isterim.
- SACD onlar için ne yapabilir?
SACD, Suriyelilerin Türkiye'deki geçici koruma yasası ve bu yasanın hak ve görevlerden neleri kapsadığı konusunda farkındalığa sahip olmalarında çok önemli bir rol üstleniyor. Ayrıca, sınır dışı etme merkezlerinde veya karakollarda tutulan kişilere hukuki destek sağlamalı ve avukat tutmalarına yardımcı olmalıyız.