Açılış Bildirisi: Güvenli Ortam ve Suriyeli’lerin Onurlu Geri Dönüşü Sempozyumu

Açılış Bildirisi - Açılış Bildirisi: Güvenli Ortam ve Suriyeli’lerin Onurlu Geri Dönüşü Sempozyumu

Güvenli Ortam ve Suriyeli’lerin Onurlu Geri Dönüşü Sempozyumu

Değerli Katılımcılar  

Programımıza hoşgeldiniz. 

Suriye; farklı toplumsal krizlerde, özellikle Filistin, Irak ve Lübnan gibi komşu ülkelerde cereyan eden krizlerde çatışma bölgelerinden kaçan sığınmacılara en çok destek sağlayan ve bu konuda büyük bir rol oynayan ülkedir. Öyle ki; Suriye halkı, Suriye'nin sosyal yapısının bir parçası haline gelene kadar, bu sığınmacıların barınmalarına her zaman yardımcı olmuştur. Suriye halkı, yerinden edilenlerin gönüllü, onurlu ve güvenli bir şekilde evlerine dönüşleri için onların sözcüsü olmuştur. 

Türkiye ve Suriye toplumunun ortak hafızasına geri döndüğümüzde, iki ülke arasında coğrafi sınırdan öte adetlerin, ortak gelenek ve göreneklerin ve Türkler ile Suriyelilerin yüzyıllarca beraber yaşadıkları ortak kültürel mirasın yansımalarını görebiliriz. Türkiye topraklarında senelerce akmış olan ortak şehit kanları, bu iki toplumu birbirine bağlayıp ve birleştirmiştir. Hatta denilir ki, Birinci Dünya Savaşı sırasında Türk devletinin başkenti İstanbul'u savunmak için Çanakkale’de verilen savaşta bu topraklar Suriye şehitlerinin kanıyla dolmuştu. 

Coğrafi yakınlığın yanı sıra belki de iki toplum arasındaki sosyal uyumun sebebi de budur. Belki de Suriye'deki çatışma bölgelerinden kaçan milyonlarca Suriyeliyi Türkiye'ye gitmeye ve gönüllü, onurlu ve güvenli bir geri dönüş umuduyla geçici istikrarı Türkiye'de bulmaya iten ilk sebep de buydu. 

Suriyeliler evlerine dönüş tarihinin bu kadar uzak olduğunu, bu durumun yıllarca süreceğini, uzun soluklu bir mücadeleye ihtiyaçları olduğunu ve durumun kendi tasavvurlarının ötesinde ev sahibi ülkelerin tasavvurlarını da aşacak fedakarlıklar gerektireceğini bilmiyorlardı.  

Suriyeliler yerinden edilmenin acısını yaşayacaklarını, topraklarını, mallarını ve çocuklarını yitirmenin zorluğununu tadacaklarını ve bu kadar uzun bir süre mülteci kelimesi ile bağdaştırılacaklarını bilemiyorlardı. Şayet uluslararası toplum harekete geçmez ve Suriye'de yerinden edilmiş 15 milyondan fazla Suriyelinin dönüşü için güvenli bir ortam sağlamak için sürdürülebilir bir çözüm üretme sorumluluğunu üstlenmezse, bu tanımlamalar çok daha uzun sürebilir. Bir yanda Suriye içinde yerinden edilmiş kişi, insanlığa uygun bir yaşam için genellikle asgari gereksinimlerin dahi sağlanmadığı güvenlik ve yaşam koşullarında yaşamaya kendini zorlamaya çalışırken, öte yanda ülke dışındaki bir mülteci, ev sahibi topluma uyum sağlamanın ve onunla bütünleşmenin sıkıntılarını yaşamaktadır. Kuşkusuz her ikisi de terk ettiği evine ve terk ettiği topraklarına gönüllü, onurlu ve güvenli bir dönüşün hayalini kurmaktadır. Her biri yerinden edilerek ayrılan ailesini bir araya getirmek, bu çatışmada ölen sevdiklerinin mezarlarını ziyaret etmek veya cezaevlerinde kaybolan bir tutukluyu görmenin sevincini yaşamak istemektedir. 

Değerli Misafirler,   

Yerinden edilmiş kişilerin en temel ve önemli haklarından biri, özellikle de yerinden edilmenin uzun süreli ıstırabı ve uzun vadeli sonuçları dikkate alındığında; evlerine güvenli, gönüllü ve onurlu bir şekilde geri dönmesidir. 

Bugün bizler, Suriyelilerin çektiği acıların ve yerlerinden ve topraklarından edilmelerinin on birinci yıl dönümünün eşiğindeyiz. Suriye mülteci dosyasının Türkiye'nin iç siyasetindeki öneminin, milli güvenlik üzerindeki etkisinin ve Suriye'nin geleceği konusunda devam eden tartışmanın temel taşı olarak Türkiye'nin maslahatının ne denli önemli olduğunun farkındalığıyla düzenlenen bu sempozyum, Suriyelilerin geri dönüşü için güvenli ortam kavramını, bu geri dönüşün temel koşullarını ve medyanın güvenli ortam kavramını nasıl yorumladığını ve bunun mültecileri nasıl etkilediğini açıklayacaktır. 

Bu sempozyum önemi ise Türkiye'nin Suriye krizinin çözümüne katkı sağlamada ve tüm Suriyelilerin hayalini kurduğu güvenli ortamı oluşturmada kilit bir role sahip olduğu stratejik paydaya dayanmaktadır. 

Suriye'ye benzer deneyimler yaşayan Bosna - Hersek gibi halkların geçmiş deneyimleri, müzakerelerin her zaman en önemli odağı olduğu gibi mülteciler açısından gönüllü, onurlu ve güvenli geri dönüş için güvenli ortam ve koşulları belirlemeden, herhangi bir siyasi çözümün uygulanamayacağını göstermiştir. 

 Bu nedenle, sempozyumda önümüzdeki iki gün boyunca üç oturumda, Suriye için güvenli ortam, sürdürülebilir bir çözüm ve geri dönüşün temel koşullarını tartışmaya çalışacağız ve kamuoyunun “güvenli ortamı” nasıl yorumladığını ve bunun mülteciler üzerindeki etkisini ele alacağız. Bu noktalar etrafında dönecek olan tartışmanın, karar vericilerin güvenli ortam kavramını benimsemesine ve Suriyelilerin gönüllü ve onurlu bir şekilde geri dönüşü konusunda pratik ve faydalı önerilere olanak sağlamasını umuyoruz. 

Sempozyumun düzenlendiği bu tarihte bile Suriye'de farklı türevleri ile zorunlu göç vakaları yaşanmaktadır. Hala Suriye halkının büyük bir çoğunluğu canlarını tehlikeye atmaktadır. Suriyeliler geçimlerini sağlamak için çok çalıştılar, Suriye sınırlarını geçmenin, kendileri ve çocukları için daha güvenli bir geleceğin, Suriye'yi yeniden inşa etmenin ve inşa etmek için geri dönecekleri daha iyi bir Suriye'nin hayalini kurdular. 

Belki Suriye'deki mevcut durum ve koşullar, dönüşü zorlaştırabilir ve Ve hatta imkansız da kılabilir; ancak Suriyelilerin geri dönüş hayali gerçekleşene kadar bu hayal ve umut son bulmayacaktır. 

Go to Top